Tarihçe
Kula sınırları içerisinde yer alan jeopark alanının ünü, antik dönemden bu yana bilinmektedir. Amasya doğumlu tarihçi, coğrafyacı ve filozof olan Strabon, bölgeyi “yanmış arazi” ya da “yanık ülke” anlamına gelen “Katakekaumene” olarak adlandırmıştır. Strabon, “Coğrafya” isimli eserinde Katakekaumene’yi Zeus ile Typhon arasındaki mitolojik savaşın geçtiği yer olarak belirtmiştir.
Strabon, 2000 yıl önce bölgede yaptığı araştırmalarda ilkel insan ayak izlerine rastlamıştır. Araştırmalar ilkel insanların bölgede yaşadıklarını ortaya koymuştur. Dünyanın ilk coğrafyacısı olarak bilinen Strabon’dan sonra Kula; Romalı yazar, mimar ve mühendis Marcus Vitruvius Pollio’nun (MÖ 1. yy) eserinde geçmiştir. Sonrasında ise Bizanslı Stephenos ve Eustathius of Thessalonica gibi yazarların eserlerinde Kula’nın izine rastlanmıştır.
Bölge, arkeolojik ve kültürel zenginliğinden ötürü her dönem seyyah ve araştırmacıların uğrak noktası olmuştur. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllarda pek çok eserde bölgenin izlerini görmek mümkündür. Alfred Philippson (1864-1953), Henry Stephans Washington (1867), William Jhon Hamilton (1805-1867), Hugh Edwin Strickland (1811-19853) bölgede araştırma yapan başlıca jeologlardır.
Kula isminin kaynağı ile ilgili birbirinden farklı görüşler vardır. Bir iddiaya göre İlçe adını, Lidya kendi olan “Klanoda”dan alır. Diğer bir iddiaya göre ise ilçenin adı “burç” anlamındaki “kule” sözcüğünden gelmektedir. Bir başka iddiaya veya rivayete göre ise bölgenin havası ve suyu şifalı olduğundan Sardes Kralı Giges, hasta kızının iyileşmesi için bir kule yaptırmıştır. Zamanla bu kulenin etrafında şehir büyümeye başlamış ve bölgenin ismi Kula’ya evirilmiştir.
Eski dönemlerde Kula, Mysien ve Lidya arasında bir kent olan Maionia’ya (Menye) bağlı idi. Önemli ticaret yolu üzerinde yer alan Maionia’nın ve diğer civar kentlerin önemini zamanla kaybetmesi ile merkez önce Gölde’ye, (İncesu) sonra Kula’ya kaymıştır.
Lidya Krallığı’nın yıkılmasının ardından bölge Perslilerin eline geçmiştir. M.Ö. 133 yılında ise bölge Roma İmparatorluğu’nun egemenliğine geçer. M.S. 395 tarihinde Büyük Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasının ardından bölge Bizans (Doğu Roma İmparatorluğu) sınırları içerisine girer. Bu dönemde bölgenin adı Opsikion olarak bilinirdi.
1071 yılında Alparslan’ın Malazgirt zaferinden sonra Türkmen aşiretleri Kula ve çevresine kadar yaklaşmışlardır. Kula’nın tamamen Türkler’in eline geçmesi ise Anadolu Selçuklu Hükümdarı Alaeddin Keykubat dönemine denk gelir. Selçuklu’nun parçalanmasından sonra ise bölge Germiyanoğlu sınırları içerisine girer.
1381 yılında Germiyanoğlu Süleyman Şah, kızını Yıldırım Beyazıt ile evlendirmiş ve toprakların büyük bir kısmını Osmanlılara bırakmıştır. Yıldırım Beyazıt’ın 1402’de Timur’a yenilmesinden sonra Süleyman Şah’ın oğlu II. Yakup Bey, tüm toprakları geri almıştır. Bölgenin hâkimiyeti kısa süreliğine Karamanoğulları’nda olsa da, II. Yakup Bey’in ölümünden sonra bölge kesin olarak Osmanlı himayesine geçmiştir.
15 Mayıs 1919’da Yunan Ordusu Ege Bölgesi’ni işgal etme maksadıyla İzmir’e çıkarma yapmıştır. Bu dönemde Batı Anadolu’da Kuvay-i Milliye’nin oluşmasında önemli katkıları olan Albay Bekir Sami Bey hareketi Kula’dan yönetmiştir. Yunan ordusu 24 -28 Haziran 1920 tarihleri arasında Kırkağaç, Alaşehir, Soma, Salihli ve Kula’yı işgal etmiştir. 4 Eylül 1922 akşamı ise 1. Kolordu II. Tümen Kula’ya girmiş ve bölge işgalden kurtulmuştur.
Coğrafi Özellikler
Kula, Manisa il merkezine 118, Alaşehir’e 31, Salihli’ye 46, Selendi’ye 41 ve Turgutlu’ya 87 km mesafededir. Etrafı tepelerle çevrili olan Kula’nın güneyinde Alaşehir, kuzeyinde Selendi, doğusunda Eşme ve batısında Salihli yer alır. Yüzölçümü 960 km² olan Kula’nın denizden yüksekliği 720 metredir.
Volkanik bir arazi üzerinde bulunan ilçe Akdeniz iklimi ile karasal iklimin geçiş noktasındadır. Bölgenin en yüksek dağı olan Umurbaba, Kula’nın güneydoğusunda yer alır. Bölgede başlıca görülen ağaç türleri palamut, gürgen, meşe ve kavaktır. Ormanlık alan 74.000 hektar civarındadır. İlçede Acısu mevkii ve Emir hamamı banyoları olmak üzere iki madeni su kaynağı bulunmaktadır.
Nüfus
2020 – 2021 yılının Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre Kula ilçesinin toplam nüfusu 44.035’dir. Nüfus dağılımı 21.704 erkek, 22.331 kadın şeklindedir ve Manisa nüfusuna oranı %3,0’dır. Nüfus artış oranı %0,8 olarak açıklanan ilçe 60 mahalleye sahiptir.
Görülmesi Gereken Yerler
- Kuladokya Peri Bacaları
- Volkanik Jeopark
- Divlit Yanardağı
- Emir Kaplıcaları
- Tarihi Kula Evleri
- Yunus Emre Türbesi
- Meryem Ana Kilisesi
- Kibele-Attis Kabartmaları
Diğer Önemli Bilgiler
- Kula posta kodu: 45170
- İl alan kodu: 0236
- İl plaka kodu: 45